Moleküler patoloji, patoloji içinde son yıllarda önemli bir yer olarak gelişen, organ, doku ya da hücrelerde genetik moleküllerin, mutasyonların, mutant gen ve gen ürünlerinin incelenmesi ile hastalıkların tanısının ve tedavi seçeneklerinin belirlenmesi sağlayan bir alandır. Hastalıkların submikroskobik özelliklerine odaklanır. En sık kanserlerde ve enfeksiyöz hastalıklarda başvurulmaktadır. Moleküler patolojide çok çeşitli teknikler kullanılmakla beraber, bunların en başlıcaları polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ve floresan in situ hibridizasyon (FISH)’tir. Elde edilen sonuçlar, günümüzde başta akciğer, meme, kolon, tiroid, jinekolojik maligniteler ve deri kanserleri olmak üzere birçok kanserin tanısını ve hedefe yönelik ileri tedavi seçeneklerinin kullanılabilmesini sağlamaktadır. Laboratuvarımız İzmir ve Ege Bölgesi’nde özel sektörde hizmet veren ilk kapsamlı moleküler tanı laboratuvarıdır. Hedefimiz ve misyonumuz, doktorlarımıza ve hastalarımıza hızlı, güvenilir ve kolay erişilebilir moleküler tanı olanağı yaratmak, moleküler patolojiyi rutin patolojik incelemelerden biri haline getirmek ve böylece hastalarımızın ileri onkolojik tanı ve tedaviye ulaşabilirliğini arttırmaktır.

  • • Floresan İn Situ Hibridizasyon (FISH) uygulamalarında Abbott Vysis® FISH prob ve kitleri kullanılmaktadır. FISH değerlendirmeleri otomatik dijital floresan tarama sistemi sayesinde dijital görüntüleme ile değerlendirilmektedir. Bu sistem, ayrıca FISH görüntülerinin sunucuda depolanarak uzun yıllar boyunca yeniden değerlendirilebilir olmasını sağlamaktadır.
  • • Rutin PCR çalışmaları Easy PGX Real Time PCR Analyzer cihazı ve kitleri ile yapılmaktadır.
Laboratuvarımızda uygulanan moleküler tetkikler:

FLORESAN İN SİTU HİBRİDİZASYON (FISH)

  • • HER2-neu (C-ERB B2)
  • • ALK
  • • ROS1
  • • c-MET
  • • 1p19q
  • • EWSR-1

PCR

  • • EGFR
  • • KRAS
  • • NRAS
  • • BRAF
  • • HPV TİPLENDİRMESİ

Laboratuvarımızda uygulanan prediktif immunohistokimyasal tetkikler:

  • • Her2 (c-erbB2)
  • • PD-L1

EGFR

Küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) hastalarının %15-20 ‘sinde Epidermal Growth Faktör Reseptörü (EGFR) geninde mutasyon söz konusudur. EGFR mutasyonu, genellikle, hastanın çeşitli tirozin kinaz inhibitörlerinden (Erlotinib, Gefitinib v.b.) yarar göreceğini belirlerken, bazı mutasyonlar da tedaviye direnci ortaya koyar (T790M). Test, laboratuvarımızda tümöre ait doku (biyopsi, ameliyat) ya da sitoloji (fırçalama, İİA, aspirasyon, hücre bloğu) örneklerinde Real Time PCR yöntemi ile değerlendirilmektedir.

ALK

Küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) hastalarının %5-7 ‘inde Anaplastik Lenfoma kinazı (ALK) geninde yeniden düzenlenim (mutasyon) söz konusudur. Bu hastalar birçok Anti-ALK tedavisinden yarar görürler. Test, laboratuvarımızda tümöre ait doku (biyopsi, ameliyat) ya da sitoloji (fırçalama, İİA, aspirasyon, hücre bloğu) örneklerinde FISH yöntemi ile değerlendirilmektedir.

ROS1

Küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) hastalarının %1-2 ‘inde ROS1 geninde yeniden düzenlenim (mutasyon) söz konusudur. Bu hastalar birçok Anti-ROS1 tedavisinden yarar görürler. Test, laboratuvarımızda tümöre ait doku (biyopsi, ameliyat) ya da sitoloji (fırçalama, İİA, aspirasyon, hücre bloğu) örneklerinde FISH yöntemi ile değerlendirilmektedir.

KRAS ve NRAS

Bu genler EGFR sinyal transdüksüyonu yolundaki ileri basamaklarda yer alır. RAS ve NRAS mutasyonları kolon karsinomlarında yaklaşık %10 oranında pozitif olarak saptanır. KRAS ve NRAS genlerine sahip (mutasyon görülmeyen) hastaların, anti-EGFR monoklonal antikor içeren tedaviye (Panitumumab ve Cetuximab) yanıt verme olasılığı daha yüksektir.

BRAF

BRAF, hücre çoğalması ve sağkalımı gibi önemli hücre fonksiyonlarını aktive eden EGFR’nin sinyal aktarım yolağında KRAS’tan sonraki adımda bulunan bir gendir. BRAF genindeki mutasyonlar, malign melanom, kolon kanseri ve tiroid kanseri gibi pek çok kanser türünde bulunur.

HER2/neu (c-erbB2)

Her2/neu geni 17. kromozomda lokalize, tirozin kinaz ailesinden hücre proliferasyonunun düzenlenmesinde rol alan hücre yüzey reseptörüdür. Meme, mide ve diğer kanserlerin bir bölümünde Her2/neu geninde amplifikasyon izlenir. Meme kanserli olguların %15-20’sinde Her2/neu geninde amplifikasyon saptanır ve bunun prognostik ve prediktif önemi bulunmaktadır. Her2/neu gen amplifikasyonunun saptanmasında FISH (flöresan in situ hibridizasyon) yöntemi en güvenilir metodlardan biridir. Her2/neu testi trastuzumab (Herceptin) kullanılacak hastaların saptanmasında ve antrasiklin tedavisinden yararlanacak olguların belirlenmesinde yardımcı olur.

HPV DNA Tiplendirmesi

Human papilloma virüs (HPV), başta serviks olmak üzere alt kadın genital sistem tümörlerinin gelişiminden sorumlu DNA virusudur. HPV 100’ün üzerinde tipi tanımlanmış alt tipi bulunmaktadır. Bunlardan 15-20 tanesi genital sistem tümörlerin oluşumuna yol açar ve yüksek onkojenik risk grubuna aittir. Pap smear testi ve HPV DNA testi ile serviks kanserinden korunmak mümkündür. HPV DNA testi PCR yöntemi ile gerçekleştirilmektedir. HPV DNA testi kadınlarda pap smear testi ile birlikte serviks kanseri taraması için kullanılabilir. Yine pap smear testi sonuçlarının şüpheli olduğu durumlarda HPV testi yararlıdır. HPV DNA testi ile virusun alt tiplendirmesinin yapılması hastalığın seyri ve uygulanacak tedavi modellerinin seçimi açısından önemlidir.


© 2024 Ege Patoloji